Tarihi

Baba Haydar Cami ve Tekkesi

Mescid, Haydar Baba Caddesi ile Baba Haydar Cami Sokağı’nın birleştiği yerde ve sokağın sağ köşesindedir. Her iki yola açılan kapıları vardır. Haydar Baba Caddesi’ne açılan merdivenli bir yoldan caminin avlusuna girilir. Sol tarafaki hacet penceresi arkasında Haydar Baba’nın kabri vardır.

Yapım ve Yenileme

Eyüpsultan Düğmeciler mahallesinde bulunan yapı başlangıçta mescid-tekke niteliğini taşımaktaydı. Baba Haydar’ın (ö. 1550), memleketi Semerkant’tan İstanbul’a geldiğinde burada bulunan
bir kulübede inzivâya çekildiği, ayrıca Eyüp Cami’nde itikâfa girdiği bilinmektedir. Kanûnî kendisi için “teberrüken” bu hayır eserini yaptırmıştır. III. Mustafa devrinde (1757-1774) Eyüpsultan’da Arpacı Mescidi imamı Şeyh Abdullah Efendi, aynı zamanda tekkenin tevhidhânesi olan mescide bir minber ekleyerek burasını camiye dönüştürmüştür. Geçirmiş olduğu çeşitli onarımlara rağmen asıl şeklini koruyan cami-tevhidhâne günümüzde cami olarak kullanılmaktadır. Çevre duvarı ve hazîre dışında kalan bölümler ise ortadan kalkmıştır.

Mimari Özellikleri
Cami-tevhidhâne, moloz taş örgülü duvarların sınırladığı dikdörtgen planlı harim, kuzeyde ve doğuda ahşap duvarlarla kapatılmış son cemaat yeri ve harimin kuzeybatı köşesinde yükselen minareden meydana gelmektedir. Yapı kurşun kaplı ahşap çatı ile örtülüdür. Son cemaat yeri ile harimin girişleri kuzey duvarının doğu kesiminde aynı eksen üzerinde yer almaktadır. Son cemaat yerinin, eliböğründelerin taşıdığı geniş bir saçakla son bulan ahşap kaplamalı cephesi yapıya bir sivil mimari eseri çeşnisi katmakta ve harimin, alttakiler dikdörtgen açıklıklı, kesme taş söveli, sivri tahfif kemerli ve demir parmaklıklı, üsttekiler sivri kemerli ve alçı revzenli olmak üzere iki sıra halinde düzenlenmiş pencerelerin sıralandığı cepheleri ile tezat teşkil etmektedir. Son cemaat yerinin üstü, güney yönünde harime açılan kirpi saçaklı, fevkanî bir mahfil olarak değerlendirilmiştir. Süsleme olarak mihrabın mukarnaslı kavsarası ile harimin çubuklu tavanında yer alan, muhtemelen geçen yüzyılın ikinci çeyreğine ait “Sultan Mahmud güneşi” biçimindeki tavan göbeği kayda değer. Minber ile vaaz kürsüsü sonradan yapılmıştır. Son cemaat yerinden geçilen minarenin almaşık örgülü, kare planlı kaidesi ile küfekiden örülmüş baklavalı pabucu ilk inşa dönemine, yuvarlak gövde ile basit demir parmaklıklı şerefesi ise XVIII. Yüz yıldaki bir onarıma aittir. Avlunun doğu yönündeki merdivenli girişin solunda hazîre duvarında, Baba Haydar Semerkandî’nin kabrine bakan kitâbeli bir niyaz penceresi vardır.

Pencerenin yanında şu kitabe bulunmaktadır:
Hazâ mezar-ı sâtı’ül-envar kutb’ül-ebrar ve’lahyâr
Hazret-i Baba Haydar’en-nakşibendi min hülefâi Hazret-i Hace
Ahrar-ı Semerkandi Kuddise Allahii sırr-ı hekâtufi. 957 (1550)

Kabri üzerindeki kitabesi şudur:

Kutb’ül-ebrâr ve’l-ahyar Baba Haydar’en-Nakşibendi es Semerkandi Hazretleri’nin merkadı münevverleridir ki Aziz-i müşa’rünileyh ekâbir-i hacegân-ı Nakşibendiyye’den Hace Ubeydullah Ahrar Hazretleri’nin
hülefâyı kiramından olup dokuzyüz elliyedi tarihinde irtihal-ı dâr-ı beka buyurmuşlardır. Kuddise Sırruh 957.

Baba Haydar Cami Kitabe, Aziz ketebesini taşımaktadır. Ahşap son cemaat yerinin geniş saçağını payandalar taşımaktadır. Minaresi sağda olup şerefesinin etrafı demir parmaklıktır. Caddeye göre set üzerinde bulunan mabet kare planlı, kargir, çatışı ve minberi ahşaptır. Alt üst pencerelerden ışık alır. Hiç bir yerinde kitabesi yoktur. Hadikat’ül-Cevâmi’de bu mabet hakkında bu bilgi vardır:

“Banisi, Sultan Süleyman Hân Hazretleri’dir.

Baba Haydar için uğur saydığı için yaptırmıştır. Bu Haydar Baba, Ubeydullah Ahrar Hazretleri’nden mustahlef olup 40 sene kadar beher Ramazan-ı şeri$e Eyüp Cami şerifinde itikaf eylemiştir. Kanuni, bu zatın hâline vakıf olduğundan gönlünü hoş etmek üzere mescidi inşâ ettirmiştir. Minberini Arpacı Hayreddin Mescidi imamı şeyh Abdullah Efendi, Sultan III. Mustafa Hân zamanında (1757-1774) koymuştur. Bu mescidin mahallesi vardır.”

Haziresi;

Mescidin oldukça büyük bir haziresi mevcuttur. Burada tarih sırasına göre bu kimseler medfundur:

• 1046 (1636) Tarihinde vefat eden Hoca Fazlullah ibn-i Hoca Mehmed Sa’id ibn-i Mehmed Abd’üssemi el-Hüseyni Efendi. Taşında, “eş-Şeyh Emir Ahmed el-Buhari Şeyhi” olduğu yazılıdır.

• 1080 (1669) Hoca Abdullah ibn-i Hoca Fazlullah Efendi. “Emir Ahmed el-Buhari Şeyhi”.

• 1088 (1677) Eş-Şeyh Abdullah Efendi.

• 1097 (1686) Şerife Emetullah Hâtûn, fi evâsıt-ı şaban.

• 1105 (1693) Mehmed Ağa.

• 1125 (1713) Es-Seyyid Ahmed Efendi.

• 1131 (1718) Hamzavi taş, Hazret-i Emir Buhari şeyhi es-Seyyid eş-Şeyh Abd’ül-Kebir Efendi.

• 1132 (1719) Hoca Mehmed Ref’i ibn-i Hoca Abdülkebir Efendi.

• 1140 (1727) Es-Seyyid Ahmed Ziyâüddin ibn-i Süleyman Efendi.

• 1176 (1762) Tarik-i Nakşibendi’yyeden es-Seyyid Abdullah Bey.

• 1187 (1773) Zeliha Hatun bint-i Şeyh Mehmed Efendi.

• 1187 (1773) rif-i billah, mürşid-i agah, Tekfurdağlı eş-Şeyh Mustafa en-Nakşibendi Kuddise Sırruh.

• 1188 B. 7(13 Eylül 1774) Eş-Şeyh es-Seyyid Abdurrahman ibn-i Hoca Abdülkebir Efendi. Hankah-ı Şeyh Hazret-i Emir Buhâri. Taşı, Hamzavi olup hattı nefistir.

• 1191 (1777) İstanbulKazası Bâbı-Zâde es-Seyyid Abdullah Efendi’nin oğlu Mehmed Sa’id Efendi

• 1192 (1778) Mehmed Ragıb kethüdası evladından Buhârî Mehmed Mazhar Efendi

• 1192 (1778) Dürri-Zâde kethüdası Mehmed Mazhar Efendi’nin kızı Hadice Hanım

• 1201 (1786) Aşçıbaşı-Zâde Mehmed Sadık Bey’in oğlu İstanbul kazası Bâbı-Zâde torunu ….ullah Efendi.

• 1203 (1788) Ahmed Efendi Zade Ahmed Ziya Efendi

• 1205 C. 25 (Ocak 1791) Dürri-Zâde kethüdası Mehmed Mazhar ibn-i Ahmed Ziyâüddin Efendi.

• 1212 Ramazan 2 (Ağustos 1797) Şeyhülislam Dürri-Zâde kethüdası Mehmed Mazhar Efendi’nin kızı şerife Fâtime Hanım.

• 1219 (1804) rif-i billah, mürşid-ı agah, Tekfurdağlı Mahmud en-Nakşibendi.

• 1279 (1862) Rical-i Devlet-i Aliyye’den Mustafa Efendi’nin kethüdası elhac İsmail Efendi’nin kızı Evliya Hanım.

• 1283 Ca. 3 (Eylül 1866) Mevlevi sikke kabartmalı, el-hac İsmail Efendi’nin oğlu Mehmed Şerafeddin Efendi.

• 1264 Ramazan 5 Şubat 1848) Mir-i Miran-ı kiramdan Varna Muhafızı elhac Mehmed Ra’if Paşa’nın kerimesi ve Maliye Mektubcusu hulefâsından Ahmed Bey’in zevcesi Şerife Aişe Hanım.

• 1294 Sad. 5 Şubat 1877) Şahincibaşı elhac İbrahim Ağa’nın kethüdası Şikar-ı Hümâyun Ağası Mehmed Ağa.

Baba Haydar mescidi aynı zamanda âyin günü perşembe olan bir Nakşi Tekkesi idi. Fakat, Şeyh Baba Haydar’dan sonra kimlerin şeyh olduğu belli değildir. Hazirede medfun olan Hoca Mehmed
Refi Efendi’nin, Tekirdağlı Mustafa Efendi’nin ve Şeyh Abdurrahman Efendi’nin burada şeyhlik yaptıkları bilinmektedir.

Tekkenin adı 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde “Baba Haydar Nakşibendi Zaviyesi” diye kayıtlıdır. 1834 tarihinde icra edilen Saliha Sultan Düğünü’ne bu tekke şeyhinin davet edilmeyişi dikkati çekmektedir. 1256 (1840) tarihli tekkeler listesinde ise “Nakşibendiyye’den Baba Haydar Tekkesi” ismi ile yazılıdır. Osman Bey’in 1304 (1886) tarihinde bastırılan Mecmua-i Cevami adlı eserinde ise yalnız cami olduğu belirtilmiştir.

Oysa 1307 (1890) da bastırılan Mecmua-i Tekaya’da, tekke şeyhinin Niyazi Efendi olduğu kaydedilmiştir. Mabet,1310 (1892) tarihinde ve Abdülhamid Devri’nde tamir edilmiştir

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

Admin

Gördüklerimizi gezilerimizi paylaşalım. Siz de gelin aramıza... Haydi üye olun ve paylaşın gittiğiniz yerleri...

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu